Kimseyi Sevemiyorum Psikolojisi

kimseyi sevemiyorum hissiyatının psikolojik faktörlerini ele alacağız. Bu hissiyatı yaşayan insanların kendilerini yalnız hissetmeleri, yakın ilişkiler kurmakta zorluk çekmeleri ve hayatlarında bağlılık hissetmedikleri ilişkiler yaşamaları olasıdır. Güven eksikliği ve kişisel güvensizlik gibi faktörler, bu hissiyatın temel sebepleri arasında gösterilebilir. Ayrıca, aile kaynaklı güven problemleri de bu hissiyata neden olabilir. Makalemizde, bu konular üzerinde durarak, kimseyi sevemiyorum hissiyatıyla başa çıkmanın yollarını ele alacağız.

kimseyi sevemiyorum

Kimseyi Sevemiyorum Psikolojisi hakkında uzmanlar tarafından yapılan çalışmalar, bu duygusal hissiyatın güven problemlerinin ve kişisel güvensizliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Özellikle aile hayatında yaşanan zorluklar, aile üyeleri arasındaki olumsuz iletişim şekilleri ve çatışmaların ilerleyen dönemlerde bu tür hissiyatların gelişmesine neden olabileceği düşünülmektedir. Bu tarz duygusal problemlerle başa çıkmak için terapi seçenekleri arasında konuşma terapisi ve terapi ilaçları yer almaktadır. Ayrıca, kişiye özgü güven eksiklikleri de bu duygusal hissiyatların temel nedenleri arasındadır. Kişisel güvensizliklerin yanı sıra, bazı kişilik bozuklukları da kimseyi sevemiyorum hissiyatlarına yol açabileceği bilinmektedir.

hissiyatının psikolojik faktörlerini ele alacağız.

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, genellikle güven problemleri, özgüven eksiklikleri ve kişilik bozuklukları gibi psikolojik faktörlerle ilişkilendirilir. Aile içinde yaşanan olumsuz deneyimler, iletişim problemleri ve çatışmalar da bu hissiyatın ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Bunun yanı sıra, geçmişte yaşanan hayal kırıklıkları, kaygı bozukluğu ve depresyon gibi zihinsel sağlık sorunları da kimseyi sevemiyorum hissiyatına neden olabilir. Terapi seçenekleri, bu tür problemlerle başa çıkmanın ötesinde, daha pozitif ve güvenli bir yaşam tarzı geliştirmeye yardımcı olabilir.

Genel Bakış

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, insanların yaşayabileceği oldukça yaygın bir duygusal durumdur. Bu his genellikle insanlarla yakın ilişki kurma konusunda güçlük çeken, güvensiz hisseden kişilerde ortaya çıkar. Bu makaledekimseyi sevemiyorum hissiyatının psikolojik faktörlerini ele alacağız. İlişkilerdeki güven problemleri, kişisel güvensizlik problemleri ve terapi seçenekleri, takip edecek olan konularımız arasında yer alacak. Bu makale, kendinizi tanımak, kendinize ve ilişkilerinize dair farkındalığınızı arttırmak ve gerektiğinde yardım almak için bir kaynak olabilir. Ayrıca, kimseyi sevemiyorum hissiyatını paylaşan kişilerin rahatladığını ve anlaşıldığını hissettiklerini unutmamak önemlidir.

Kimseyi sevemiyorum

Kimseyi sevemiyorum, genellikle güvensizlik problemlerinden kaynaklanan karmaşık bir psikolojik hissiyattır. Bu hissiyat, kişinin kendine güven eksikliği, kişilik bozuklukları, aile içinde yaşanan problemler gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Hyginus’un da söylediği gibi “Sevmek, bir insanla beraber olduğun sürece hiçbir zaman sona ermeyen bir hedef.” Ama bu hedefe ulaşmak için öncelikle kendine güvenmek gerekiyor. Kimseyi sevemiyorum hissiyatıyla başa çıkmak için konuşma terapisi, terapi ilaçları ve kendine güvene yönelik çalışmalar yapmak gibi terapi seçenekleri bulunmaktadır.

hissiyatının ne anlama geldiğine ve neden ortaya çıkabileceğine dair bir genel bakış.

“Kimseyi sevemiyorum” hissiyatı, insanların yakın ilişki kurmada yaşadığı zorluklar sonucunda ortaya çıkabilen bir psikolojik durumdur. Bir kişi, kendisini başka kişilere açamayabilir ya da başkalarına güvenemeyebilir. Bu durum, genellikle kişisel güvensizlik ve güven problemleriyle ilişkilidir. Ancak, çocukluk döneminde yaşanmış travmalar, aile içi sorunlar ve kişilik bozuklukları da hissiyatın ortaya çıkmasına neden olabilir. İnsanlar, bu tür duygularıyla başa çıkarken konuşma terapisi, ilaç tedavisi gibi farklı terapi seçenekleriyle yardım alabilirler.

İlişkilerde Güven Problemleri

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, genellikle güven problemlerinden kaynaklanır. İlişkilerde yaşanan güven sorunları, kişiler arasındaki samimiyet ve yakınlığı da engeller. Bu nedenle, kimseyi sevemiyorum hissiyatı hisseden kişilerin güven problemiyle yüzleşmeleri önemlidir. Güven problemleri, aile kaynaklı veya kişiye özgü olabilir. Aile kaynaklı güven problemleri, aile hayatında yaşanan zorluklar ve olumsuz iletişim şekilleriyle ilgilidir. Kişisel güvensizlik problemleri ise özgüven eksikliği ve bazı kişilik bozuklukları gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Terapi seçenekleri arasında konuşma terapisi ve ilaç tedavileri yer alır.

Kimseyi sevemiyorum

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, birçok insanın yaşadığı bir duygu durumudur. Bu durumun temelinde güvensizlik ve özgüven eksikliği yatabilir. Aile hayatında yaşanan zorluklar, özellikle şiddet içeren çatışmalar, kişinin başkalarına olan güvenini zedeleyebilir. Bunun yanı sıra, kişinin kendine olan güvensizliği de bu hissiyatın ortaya çıkmasına neden olabilir.

Bu tür hissiyatların tedavisinde konuşma terapisi ve terapi ilaçları kullanılabilir. Konuşma terapisi, kişinin duygu durumunu anlamasına ve nasıl başa çıkabileceğine dair stratejiler geliştirmesine yardımcı olabilir. Terapi ilaçları ise, kişinin depresif ve anksiyete semptomları ile başa çıkmasına yardımcı olabilir.

Unutmayın, kimseyi sevemiyorum hissiyatı normal bir duygu durumu olarak kabul edilir ve birçok insanın yaşadığı bir durumdur. Ancak, bu hissiyatın yoğunlaşması ve günlük yaşamı etkilemesi durumunda, mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir.

hissiyatının kökenleri genellikle güven problemlerinden kaynaklanır. Bu bağlamda, makalemizde güven kavramının altını çizeceğiz.

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, çoğu zaman kökenini güven problemlerinden alır. Güven, insanların birbirlerine olan inançlarıdır. İlişkilerde güven eksikliği, insanların birbirlerine olan inançlarının sarsılması demektir. Bu durum, geçmişte yaşanmış ilişki deneyimleri, aldatılma, yalan söyleme, ihanet gibi faktörlerden kaynaklanabileceği gibi aile içi problemler ve kişilik özellikleri de güven problemlerine neden olabilir. Aile içi güvensizlikler aynı zamanda, kimseyi sevemiyorum hissiyatına da yol açabilir. Ancak bu problemlerle başa çıkmak mümkündür. Terapi seçenekleri ve farkındalık sağlama yöntemleri ile insanlar, güven problemleri konusunda destek alarak kimseyi sevebilmeyi öğrenebilirler.

Aile Kaynaklı Güven Problemleri

Aile hayatı, güven duygusunun gelişimi için oldukça önem taşır. Aile üyeleri arasındaki olumsuz iletişim, ayrılıklar ve çatışmalar ilerleyen dönemlerde güven problemlerine neden olabilir. Ayrıca, ebeveynlerin çocukluk döneminde yetersiz kalması ve ilgisiz davranması, çocukların ileride güven duygusunu kaybetmesine sebep olabilir. Bu nedenle, aile kaynaklı güven problemleri, kimseyi sevemiyorum hissiyatının kökenleri arasında yer alır.

Aile kaynaklı güven problemleri çoğu zaman kişinin ilişkilerinde sorunlar yaşamasına neden olabilir. Kişi, güven duygusunu geliştiremediği için başkalarına yakınlaşmakta zorlanabilir veya sürekli olarak partnerlerini test etmek isteyebilir. Bu durum, ilişkilerde çatışmaların ve kavgaların artmasına sebep olabilir.

Bu nedenle, ailede yaşanan zorlukların ve problemlerin erken dönemde çözümlenmesi oldukça önemlidir. Ayrıca, aile üyeleri arasındaki olumlu iletişim ve sevgi dolu ilişkiler, çocukların güven duygusunun gelişmesine yardımcı olabilir.

Aile İçi İletişim Problemleri

kimseyi sevemiyorum hissiyatına yol açabileceği oldukça yaygın bir durumdur.

Bu tür iletişim problemleri genellikle aile üyeleri arasında düzgün bir şekilde iletişim kurulamadığında ortaya çıkar. Özellikle sürekli tartışmalar, bağırışlar ve birbirini incitecek sözlerin söylenmesi, aile üyeleri arasındaki güveni sarsarak, kimseyi sevemiyorum hissiyatına neden olabilir.

Bu nedenle, aile içi iletişim problemleri çözülmeli ve aile üyeleri arasındaki iletişim kanalları açık tutulmalıdır. Aile üyeleri arasındaki iletişim kanallarının açık tutulması, diyalogların kurulması, sorunların paylaşılması ve birbirini dinlemenin önemi vurgulanmalıdır.

Bu tür problemlerle başa çıkmak için, aile üyelerinin birbirleriyle etkileşimde bulundukları ve sağlıklı bir diyalog kurabildikleri bir ortam yaratılmalıdır. Ayrıca, çözüme ulaşmak için birbirlerine zaman tanınmalı ve konuşmalar sırasında duygusal sakinlik korunmalıdır.

kimseyi sevemiyorum

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, başka insanlara karşı hissedilen duygusal bağlılığın ya da romantik ilginin olmaması durumunda ortaya çıkar. Bu duygu, psikolojik ve sosyal faktörlerden kaynaklanabilir. İlişki deneyimleri, aile geçmişi, kişisel özellikler gibi faktörler, bu hissiyatın oluşmasında etkili olabilir. İnsanların birbirlerine ait olma arzusu doğal bir özelliktir, ancak bu duygu bazen engellenir ya da güçlü bir şekilde bastırılır. Bu da daha sonra kişilerin kendileri veya başkalarıyla yakınlaşmalarını güçleştirir. Psikolojik terapi, bu tür hissiyatların tedavisinde etkili olabilir.

hissiyatına neden olan güven problemlerine yol açabileceği hakkında konuşacağız.

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, birçok insanın deneyimlediği duygusal bir durumdur ve genellikle güven problemlerinden kaynaklanır. Özellikle aile hayatında yaşanan zorluklar, çatışmalar ve olumsuz iletişim şekilleri, kişinin diğer insanlara karşı güven duygusunu zedeleyebilir. Bu nedenle, kimseyi sevemiyorum hissiyatına neden olan güven problemlerinin incelenmesi oldukça önemlidir. Aile kaynaklı güven problemleri genellikle çocukluk döneminde yaşanır ve ilerleyen dönemlerde diğer insanlara olan güveni olumsuz etkiler. Bilinçli olarak ya da bilinçaltında, kişi diğer insanlarda bir tehdit görüyor olabilir ve bu nedenle uzak durmayı tercih edebilir. Aile içi iletişim problemleri ve çatışma sonrası travmalar da başka bir güven problemi kaynağı olabilir. Bu nedenle, kişilerin kimseyi sevemiyorum hissiyatı yaşaması durumunda, aile ve kişisel yaşamlarını dikkatlice incelemeleri ve terapi seçenekleri hakkında bilgi almaları önemlidir.

Çatışma Sonrası Travmalar

Aile içi çatışmalar, sağlıklı ilişkiler arasındaki güveni zedeleyebilir ve kimseyi sevemiyorumhissiyatına yol açabilir. Özellikle şiddet içeren çatışmalar, travmatik deneyimlere sebep olabilir ve ilerleyen dönemlerde güven problemlerine neden olabilir. Bu tür çatışmaların sonrasında, kişi kendisini başkalarına açmakta zorlanabilir ve yakınlaşmaktan kaçınabilir. Ayrıca, çatışmaların kişinin çocukluk döneminde yaşanması, travmanın daha da derinleşmesine neden olabilir. Bu nedenle, aile içi şiddetin mevcut olduğu durumlarda, profesyonel yardım almak ve tedavi sürecine başlamak önemlidir. Konuşma terapisi veya psikoterapi gibi tedavi seçenekleri, bu tür duygusal hissiyatların azaltılmasına yardımcı olabilir.

Kişisel Güvensizlik Problemleri

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı kişiye özgü güven eksiklikleriyle ortaya çıkabilir. Bu tür güven eksiklikleri, kişinin kendine olan güvenini ve yeteneklerini sorgulamasına neden olabilir. Özgüven eksikliği, kişiler arasında samimiyet kurmayı zorlaştırabilir ve insanların kendilerini ifade etmesini engelleyebilir. Ayrıca, kişilik bozuklukları gibi durumlarda da benzer hissiyatlar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, uzman doktorlar tarafından çeşitli terapi seçenekleri sunulabilir. Kişilerin bu terapilere katılımı, özgüven eksikliği kaynaklı sorunların çözümüne yardımcı olabilir.

kimseyi sevemiyorum

“Kimseyi sevemiyorum” hissiyatı, çoğu insanın zaman zaman yaşadığı bir duygu durumudur. Ancak bazı insanlar bu hissiyatı sürekli olarak yaşayabilirler. Bu hissiyatın altında yatan psikolojik faktörlerden biri, güven problemleridir. Bu problemler aile kaynaklı ya da kişisel sebeplerden kaynaklanabilir. Aile içi iletişim problemleri veya çatışma sonrası travmalar, güven problemlerine yol açabilir. Kişilik bozuklukları ya da özgüven eksikliği de bu tür hissiyatların ortaya çıkmasına neden olabilir. Ancak kimseyi sevemiyorum hissiyatıyla başa çıkmak mümkündür. Konuşma terapisi ya da terapi ilaçları gibi seçenekler, bu hissiyatın tedavisinde etkili olabilir.”

hissiyatına neden olabileceği hakkında konuşacağız.

Kişilik Bozuklukları:

Bazı kişilik bozuklukları, kişiler arasındaki yakın ve samimi ilişkiler kuramamaya neden olabilir. Bu tür bozukluklar, özellikle kişinin kendisi veya başkaları tarafından yargılanacağı ve eleştirileceği korkusuna neden olabilir. Bu da kişinin kimseyi sevemiyorum hissiyatını deneyimlemesine yol açabilir. Kişilik bozukluklarının tamamen tedavi edilmesi mümkün olmasa da, terapi seçenekleri bu duygusal hissiyatların azaltılmasına yardımcı olabilir.

Özgüven Eksikliği

Özgüven eksikliği, insanların kendilerine ve yeteneklerine olan güvenlerinin düşük olması durumudur. Bu durum, kişilerin kendilerini ifade etme ve başkalarıyla yakınlaşma konusunda zorlanmalarına neden olabilir.

Bu nedenle, özgüven eksikliğikimseyi sevemiyorum hissiyatına yol açabilir. Çünkü yakınlaşma ve samimiyet duyguları, insanların kendilerini güvende hissettiklerinde gerçekleşir.

Özgüven eksikliğini aşmak için, bazı adımlar atmak mümkündür. Bireyler, özgüvenlerini arttırmak için kendilerini geliştirebilecekleri aktivitelerle ilgilenmelidirler. Örneğin, yabancılarla konuşmak, birlikte çalışmak ve toplumda yer almak insanların özgüvenlerini artırmalarına yardımcı olabilir.

Ayrıca, özgüven eksikliği ile mücadele etmek için profesyonel yardım da alınabilir. Konuşma terapisi, bireylerin kendilerine güvenlerini arttırmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, ilaç tedavisi de özgüven eksikliği ile mücadele etmek için kullanılabilir.

Kişilik Bozuklukları

Kişilik bozuklukları, özünde kişinin düşünce yapısını, davranışlarını ve duygusal tepkilerini etkileyen bir hastalıktır. Bazı kişilik bozuklukları, özellikle çatışmalı çocukluk deneyimleri yaşamış kişilerde daha sık görülmektedir. Kişilik bozukluklarının bazı tipleri, yakınlık kurma ile ilgili sorunlar yaşamaya neden olabilir. Borderline kişilik bozukluğu gibi bazı tipleri, aşırı kaygı, öfke patlamaları veya terk edilme korkusu gibi duygusal hissiyatların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu hissiyatlar, kimseyi sevemiyorum hissiyatına yol açabilir.

Terapi Seçenekleri

Kimseyi sevemiyorum hissiyatıyla başa çıkmak için birçok terapi seçeneği mevcuttur. Konuşma terapisi, bu tür duygusal hissiyatların ortadan kalkması için tercih edilen bir yöntemdir. Konuşma terapisi sırasında, kişinin kök nedenlerinin ne olduğunu anlaması ve duygusal sağlığını düzeltmesi amaçlanır. Bir diğer terapi seçeneği ise ilaç tedavisidir. Bazı antidepresanlar, kaygı halleri ve benzeri durumlarda kullanılarak kişinin hissiyatını düzeltmek amacıyla kullanılır. Öte yandan, bu tedavi yöntemi, yan etkileri nedeniyle çeşitli riskler taşımaktadır. Öncelikle, hangi yöntemin en uygun olduğunu belirlemek için bir uzmana başvurulması gereklidir.

Kimseyi sevemiyorum

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, ilişkilerde yaşanan güven problemlerinin ve kişisel güvensizlik problemlerinin sonucu olarak ortaya çıkabilir. Aile kaynaklı güven problemleri, özellikle aile içi iletişim problemleri ve çatışmaların yol açtığı travmalar, hissiyatın kökenleri arasında yer alır. Kişisel güvensizlik problemleri arasında ise özgüven eksikliği ve bazı kişilik bozuklukları bulunur. Kimseyi sevemiyorum hissiyatıyla başa çıkmak için konuşma terapisi ve terapi ilaçları kullanımı önerilir. Konuşma terapisi, hissiyatın nedenleri üzerine çalışarak kişinin kendisiyle ve başkalarıyla bağlantı kurmasına yardımcı olurken, terapi ilaçları da kimyasal dengesizliklerin tedavisinde kullanılır.

hissiyatıyla başa çıkmak için terapi seçenekleri hakkında bilgi vereceğiz.

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı oldukça zorlu bir durum olduğu için, bu hissiyatla başa çıkmak için birçok terapi seçeneği mevcuttur. Bunlardan biri olan konuşma terapisi, hissiyatın kaynağını ortaya çıkararak sorunu çözmeye yardımcı olabilir. Kişiye özel önerilerde bulunarak, kendine güvenini geri kazanmasını sağlayabilir.

Bir diğer terapi seçeneği ise ilaç tedavisi olabilir. Kimseyi sevemiyorum hissiyatı bazı durumlarda depresyon ya da anksiyete gibi diğer psikolojik durumlarla ilişkilendirilse de, tek başına bir psikolojik durumdur. Bu nedenle, antidepressan gibi ilaçlar hissiyatın yönetilmesine yardımcı olabilir. Ancak, ilaç tedavisinin uygun olduğundan emin olmak için bir uzmana danışmak önemlidir.

Konuşma Terapisi

Kimseyi sevemiyorum hissiyatıyla başa çıkmanın bir yolu, konuşma terapisine başvurmaktır. Konuşma terapisi, psikolojik sorunların çözümüne yardımcı olan etkili bir tedavi yöntemidir.

Bu terapinin amacı, kişinin iç dünyasını anlamak, düzenlemek ve gerektiği şekilde yönlendirmek için bir güvenli ortam sağlamaktır. Terapist, kişinin yaşadığı sorunlara odaklanır ve kişinin kendini ifade etmesine yardımcı olur. Terapist, kişiyi anlamak için empati kurar ve onunla aktif bir şekilde çalışır.

Çalışmalar, konuşma terapisinin depresyon, anksiyete, stres gibi psikolojik sorunlardan kaynaklanan kişisel hisler üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu göstermektedir. Kimseyi sevemiyorum hissiyatı da benzer psikolojik sorunlar arasındadır. Dolayısıyla, konuşma terapisi, kişinin bu hissiyatı aşmasına yardımcı olabilir.

Birçok konuşma terapisti, tekniklerini kişiye özel olarak uyarlar ve kişinin yaşadığı özel sorunlara yönelik bir çalışma yürütür. Bu sayede, kişiye en uygun terapi yöntemi belirlenir ve kişi, kimseyi sevemiyorum hissiyatından kurtulmak üzere önemli adımlar atmış olur.

Terapi İlaçları

Kimseyi sevemiyorum hissiyatının tedavisinde kullanılan ilaçlar vardır. Bunlar, özellikle depresyon ve anksiyete ile mücadele etmek için üretilen antidepresanlar ve anksiyolitiklerdir. Antidepresanlar, serotonin ve noradrenalin gibi beyindeki nörotransmitter seviyelerini etkileyerek, depresyon ve kaygı belirtilerini azaltabilir. Bununla birlikte, bu ilaçlar arasında yan etkiler olduğu için, doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.

Anksiyolitikler, kaygı belirtilerini tedavi etmek için tasarlanmış bir ilaç sınıfıdır. Bu ilaçların çoğu, benzodiazepinler olarak adlandırılan bir sınıfa aittir. Bunlar, beyindeki GABA reseptörleri üzerinde etkileri olan bir ilaç sınıfıdır. Bu, kaygı seviyelerini azaltarak, kimseyi sevemiyorum hissiyatıyla başa çıkmaya yardımcı olabilir. Ancak, bu ilaçların yan etkileri de vardır ve olası bağımlılık riski nedeniyle doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.

Her durumda, kimseyi sevemiyorum hissiyatıyla başa çıkmak için en iyi seçenek, terapi ve ilaçları bir arada kullanmaktır. Ancak, hangi tedavi yöntemlerinin kullanılacağına karar vermeden önce bir ruh sağlığı uzmanından yardım almak önemlidir.

Kimseyi sevemiyorum

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, kişinin sosyal bağlarının zayıf olmasından kaynaklanan bir psikolojik sorundur. Bu hissiyatın kökenleri, genellikle güven problemlerinden kaynaklanmaktadır. Aile hayatındaki zorluklar, güvensizlik problemlerinin temelini oluşturabilir. Aile üyeleri arasındaki olumsuz iletişim tarzları, çatışma sonrası travmalar da bu hissiyatın ortaya çıkmasına neden olabilir. Özgüven eksikliği veya bazı kişilik bozuklukları da bu tür sorunları tetikler.

Kimseyi sevemiyorum hissiyatını yenen kişiler, genellikle konuşma terapisi, grup terapisi veya benzeri destek seçenekleri sayesinde bu sorunlardan kurtulabilirler.

hissiyatının tedavisinde kullanılan ilaçlara değineceğiz.

Kimseyi sevemiyorum hissiyatı, genellikle psikolojik kökenli olduğu için tedavisi de psikolojik terapilerle gerçekleştirilir. Ancak bazı durumlarda doktorlar, antidepresan gibi ilaçları hastalarına reçete edebilirler. Bu ilaçlar kimseyi sevemiyorum hissiyatını yok etmek için değil, hastanın ruh halini ve depresyon gibi diğer belirtilerini kontrol etmek için kullanılır. İlaç tedavisi, yetkili bir doktor tarafından düzenlenmeli ve alınmalıdır. İlacın dozu ve kullanım zamanı, hasta için özel olarak belirlenmelidir. İlaç tedavisi, psikoterapi ile birlikte uygulandığında etkisi artar.

Yorum yapın